Alerjik konjonktivit aslında bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terimdir. Temelde tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu ile birlikte görülmekte birlikte, süreğen -kronik- tiplerinde hücresel bağışık yanıt da -tip IV reaksiyon- rol oynamaktadır.
Mevsimsel
En sık rastlanan alerjik göz hastalığıdır, genellikle çocuklukta başlar, aile öyküsü vardır, astım gibi benzer alerjik şikayetler bulunabilir. Yatkın bireylerin, konjonktivasına temas eden havadaki allerjen maddeler, konjonktivada, tip I alerji reaksiyonu oluşturur. Konjonktivada yer alan bazofil ve mast hücrelerinin IgE antikorları için reseptörleri vardır. Hücre içerisindeki salgısal taneciklerden, histamin proteoglikan (heparin), proteazlar (triptaz), gibi etken maddeler de salgılanır. Bu etken maddeler, damar duvar geçirgenliğinde artış, akciğer bronşlarında daralma, yangı hücrelerinin ortama çekilmesi gibi etkilere sahiptir. Konjonktivada bu açığa çıkan maddelere bağlı olarak; gözlerde kaşınma, kızarma ve sulanma görülür. Göz kapakları hafif şişmiş olabilir, kornea çoğunlukla salimdir ve kişinin görmesi etkilenmemiştir. Aynı zamanda, burun akıntısı, hapşırma, burunda tıkanıklık ve kaşıntı gibi, alerjik rinit bulguları da olabilir. Tedavisinde, soğuk kompresler, etkenden kaçınması, antihistaminik ilaçlar, nonsteroidal anti inflamatuar (NSAİ) ilaçlar, kortikosteroidli damlalar kullanılabilir.
Not: Kortikosteroidli damlaların ciddi yan etkileri bulunur.
Pereniyal (Sürekli)
Pereniyal, kelime anlamı olarak yıl boyunca süren demektir. Pereniyal alerjik konjonktivit, aslında mevsimsel alerjik konjonktivitin türevidir, belirtileri ve bulguları bir miktar daha hafif olmakla birlikte mevsimsel alerjik konjonktivitte olduğu gibidir. Bu hastalıkta mast hücreleri sürekli aktiftir ve etken maddeleri sürekli bir şekilde salgılarlar. Zaman zaman alevlenmeler ve, eşlik eden alerjik rinit bulguları da olabilir. Bu hastalıktan genellikle, mevsimsel özellik göstermeyen allerjenler sorumludur, bunlar, akarlar, mantarlar, ev tozu, kuş tüyleri gibi daha çok organik kökenli moleküllerdir. Tedavisi, mevsimsel alerjik konjonktivitte olduğu gibidir, ilaçların sürekli kullanılması gerekebilir.
Akut anaflaksi
Allerjene maruz kalma ile ani olarak ağır kapak ödemi, konjonktivada kızarıklık, ve ödem gelişebilir. Allerjen etken olarak topikal ilaçlar, polenler, mantarlar ve böcek ısırmaları sayılabilir. Aynı zamanda alerjinin diğer belirtileri olan rinit ve ürtiker de görülebilir. İleri olgularda anaflaksi bulguları (anjioödem, bronkospazm ve hipotansiyon) bulunabilir. Tedavisinde soğuk kompresler, sistemik ve topikal antihistaminikler, damar büzücü (vazokonstriktör) ilaçlar genellikle yeterli olur. Ağır olgular ölüm riski içerir, anaflakside olduğu gibi tedavi edilmelidir.
Dev papiller konjonktivit
Bu tip, konjonktivada ve korneada daha şiddetli bir tutulum yapar. Dev papiller alerjik konjonktivit oluşumunda Tip I aşırı duyarlılık yanı sıra hücresel bağışıklık da sorumludur.
Kornea ve konjontiva tutulumu (vernal konjonktivit)
Vernal konjonktivit
Vernal konjonktivit, tipik olarak çocukluk çağlarında, 10 yaş öncesinde başlar ve 20’li ve 30’lu yaşlarda sıklığı azalır. Ergenlikten önce erkeklerde kızlara göre 2-3 kat daha fazla görülür ancak 20 yaşından sonra cinsiyetler arasında bu görülme sıklığı farkı ortadan kalkar. Limbal ve palpebral olmak üzere iki formu vardır. Palpebral formda, özellikle üst göz kapak konjonktivasında, limbal formda ise kornea ve sklera bileşke bölgesindeki konjonktivada tutulum vardır. Erken evrelerde küçük ve sayıca az olan papillalar, zamanla sayıca ve hacim açısından artış gösterirler, ve konjonktivada kaldırım taşı manzarasında dev papillalara dönüşürler. Konjonktiva ödemli ve kalınlaşmış olarak izlenir. Her iki formda da ağır olgularda kornea tutulumu olabilir. Bir önceki konuda sözü geçen genel tedavi önlemleri bu hastalık için de geçerlidir. Tedavinin temel bileşeni mast hücre membran stabilazörü ilaçlardır. İlaçların yıl boyunca kullanılması gerekebilir. Ağır olgularda kısa süreli kortikosteroidli damlalar kullanılabilir.
Atopik keratokonjonktivit
Genellikle ailesel veya kişisel olarak, atopik dermatit, astım, alerjik rinit, ürtiker veya besin alerjisi gibi atopik hastalığı olan kişilerde görülür. Atopik keratokonjonktivit olan hastalarda en sık rastlanan atopik hastalıklar, astım ve atopik dermatitdir. Atopik dermatiti olanların yaklaşık %25’inde atopik keratokonjonktivit vardır. Çocuklukta başlayabilse de vernal konjonktivitden farklı olarak daha geç olarak 20’li yaşlar civarında başlar. Göz kapakları sıklıkla tutulmuştur, göz kapaklarının cildi kızarık ve pul pul olmuştur. Konjonktiva tutulumu genellikle alt kapaktadır, papillalar vardır ancak bunlar vernalde olduğu kadar belirgin değildir, daha çok skatrizan -yara yeri iyileşme dokusu- bir görünüm vardır. Kornea tutulumu vardır. Tedavisi vernal olduğu gibidir, kirpik diplerinin temizliği ve hijyeni önemlidir. Cilt tutulumu için sistemik ilaç tedavisi gerekebilir.
Etkene bağlı dev papiller konjonktivit
Kontakt lenslere, göz küresine uygulanmış bazı protez veya eksplantlara veya göz ve çevre dokularında kullanılan dikiş malzemesine bağlı olarak gelişir. Oluşmasında mekanik irritasyonunun önemli bir yeri vardır. Tedavisinde yol açan etkenin ortadan kaldırılması ve antialerjik ilaçların kullanılması gerekebilir.
|